bugün

entry'ler (59)

tüp mide ameliyatı dezavantajları

aynı binada bizden iki kat yukarıda oturan ailenin 18 yaşındaki genç irisi oğluna yapıldı bu ameliyat...çocuğu ilk gördüğüm 10 yaşlarından bu yana normalin çok üstünde kilosu vardı...bir ara önce doktora sonra da diyetisyene götürdüler, olmadı...çok ekmek yiyormuş ekmeği de kesemiyorlar çünkü ekmeksiz hiçbir şey yiyemiyormuş çok rahatlıkla 140 kg vardı sonunda bu ameliyatı yaptırdılar...çocuğun "filinta gibi olmuş" halini görünce öğrendim. işe yarıyor ne kadar genelleme yapılır o da ayrı. en doğrusu benim yaptığım hiç ama hiç ekmek yemeden sabah kahvaltı ve saat 16.00 gibi ikinci bir yemekle 11 ayda 108 kg'dan 78kg'a indim... şimdi ben de filinta gibiyim evet, ciddiyim oluyor böyle. bollaşıp çuval gibi olan pantolonlarım (56 beden) sorun yarattı ben de iyi bir terzi buldum, pantolon başına 15 lira verdim, tümden sökerek 48 bedene hatasız düşürdü...pot yapma veya ütü çizgisi kayması gibi haller de olmadı üstelik...

kemalistlerin asla iktidara gelemeyecek olması

Kastedilen laik/kemalist elit olduğuna göre nispi doğruluğu olan tespit, nispi...çünkü dib gibi bir teşkilat cumhuriyetin yaşı ile müsemma bir tarihten bu yana var ve hemen her zaman sağlık, milli eğitim ve bayındırlık benzeri bakanlıklardan hem harcamalar yapacakları bütçeleri hem de istihdam ettiği kadroları babından daha fazla yer işgal edip daha fazla devlet'e dair oldu.

resmen ve alenen en yüksek rütbelerdeki asker-sivil bürokratlar indinde bir tiyatro oyunu sahneleniyor...sanki bu durum yeni, son siyasi iktidarların marifeti imiş gibi intiba yaratılıyor...bu doğru değil.

hesabında dolar olanlara hapis cezası verilmelidir

sözlük'ün,açılan bir başlığın siyasal-sosyal tahlil taşıdığını; siyasi veya ideolojik temayül belirlediğini düşünen ve sadece başlığı okumakla yetinen ekseriyette bir "okur" kitlesine sahip olduğunun ispatıdır...ironi yapmak bir yana lafa ve duruma dair içeriği alıp beynine iğne ile zerk de etsen "odunum da odunum" diyen bir eksi butonu timinden nasibini alacağını da ispatıdır...şu başlıkta yazılı ilk entry'ye eksi vermek nasıl bir akıl tutulmasıdır anlamak mümkün değil!..

kadınlar neden şiir yazmaz

epeyce kadın şair vardır...en az bir o kadar roman yazarı, tarihçi, matematikçi, fizikçi, kimyacı, vs., vs., vs. olduğu gibi...şu an için yakından "-yenilerini yazsın da okuyayım" diye takip ettiğim kadın şair/ler olduğu gibi...bu doğru değil. kanalizasyon temizleyen yok, ya da lağımcılık falan da yapmazlar...yapsınlar da istemem zaten. ama vardır kadın şair hem de epeyce çok vardır.

"Yamadık dünyayı yırtarak dinimizden..
Din de gitti, dünya da gitti elimizden..." ( Menekşe Diyar Erdoğan)

yukarıdaki şiir bir kadın şair tarafından daha yeni yazıldı...varsa "ben bunu aşan bir şiir yazarım", diyen
"babayiğit" buyursun yazsın biz de hakkını vererek takdir edelim.

2017 ye evde girmek

Öğrenci gecelerin birinde sırtında parka ağızda tüten sigara, cepte yassı kanyak, ıssız-sessiz cadde boyunca yürürken lapa lapa yağan kar altında olduğunuz kadar iyi değildir...çıkın deneyin henüz vakit var!..

mao zedong

üç dünya teorisi gibi, sosyal sınıflar arası siyasal-ekonomik mücadelenin marksist kavranışından çok uzak bir "teoriyi", sırf faşist/stalinist çin devlet aygıtına ideolojik koruma sağlamak adına sol içine sokan diktatör.
üç dünya teorisinin çkp'den ' sonra en katıksız kavranışı ve doğrudan uygulamaya sokulmuş hali vatan partisi ve önderi doğu perinçek tarafından, tc'de kullanımdadır!

fetö ak parti döneminde palazlanmadı

verili koşullarda doğruya en yakın siyasal-sosyal durum tespiti...akp'li değilim ancak durum tam da budur.

fetö , 12 eylül askeri darbesi öncesinden başlayarak ve bu dönem cuntası tarafından da akla gelen tüm devlet olanakları kullanılarak gelişmesi, güçlenmesi sağlanan bir yapıdır. bu yapının devlet desteği almasındaki derin(!) amaç gelişeceği öngörülen kürd milli bilincini ve haliyle bu bilincin getireceği direnme hareketi kadrolarını pasifleştirmek; bunun mümkün olmadığı durum için de doğrudan şeriatçı kürd militanları kullanarak bu kadroları imha etmektir...nitekim hizbul-kontra tam da bu amaca uygun olarak binlerce kürd solcusunu katletmiştir. yani fetö bizzat derin devlet eli ve marifeti ile palazlandırılmış temelde anti-kürd bir yapıdır. yakın geçmişte gerçekleştirilen toplu kürd kıyımlarının arkasındaki kadro devlet içinde konuşlanması sağlanmış fetö terör örgütü elemanlarıdır.

ecevit

aslen kürttür.

siyasi seçimlerin getirisi olarak başbakan olmuş son ve en tavizsiz kemalist.

daha sonra aynı prosedür sonucu başbakanlık yapan epeyce insan oldu; fakat, hemen hiçbiri kemalist düşünce de denilen ideolojik formu aslının gereklerine uygun olarak, onun kadar içselleştirmedi ve savunmadı. kendisini kemalist olarak tanımlayan çoğu insan ya da gurup eleştirse dahi cemaat ile kurduğu dirsek teması kadim kemalist anlayışla, dönem itibarı ile en örtüşen hal idi.

cemaat, islamı, bir gençlik hareketi olmaktan çıkaran, " sokak duruşu " denilebilecek fanatizmden koparan ve en gözü kara cinsinden kanlı terör eylemlerini düşünür olmaktan kurtarıp, legal bir siyasal harekete dönüştürebilen en ciddi " sosyal kurumdur". ve mustafa kemal tarafından kurulması sağlanan diyanet işleri başkanlığı gibi bir resmi kurumun, islamı'n devlete biat etmesi sağlanmış formu olmakla birlikte, en temel işlevi ve kurulma amacı da budur, zaten.

sonuç olarak rahmetli ecevit, ben hiç haz etmesem dahi, resmi kemalist ideolojinin sürekli kılınmasının en teknik ve en az şiddet içerecek; ama benimsenip içselleşmesini de sağlayacak yöntemleri en iyi şekilde uygulayan ve en iyilerini güncele de dair olarak üreten siyasetçi idi.

resmi kemalist ideoloji'yi nispi içselleştirmiş bir mütedeyyin kitle chp ve mhp hatta akp tabanları da dahil olacak şekilde hala var ise, o'nu, yani cemaati, bir rejim sigortası olarak sisteme entegre eden rahmetli bülent ecevit sayesindedir.

ha sever miydim, hayır! ama durum da budur!

kürt kızlarının çirkin olmasının sebebi

doğru olmayan önerme; olsa olsa bu sabit fikri taşıyan artık saklayamadığı kendi içindeki onulmaz çirkinliği, biz de görelim ve üzülelim diye ifşa ediyordur. yok!, bizi ırkçılığın ile üzmen zaten mümkün değil; çirkinliğe karşı artık şerbetli tabir edilecek kadar aşinayız biz. zira 100 yıldan uzun bir süredir, turancılar ile ve ırkçı-faşistlerle karşı karşıyayız. bundan daha büyük çirkinlik olur mu!..

oy ver mhp ye gitsin chp ye

yarattığı sonuç itibarı ile hangisine oy verildiğinin önemi olmadığı, hep aynı kötü seçim'in yapılmış olacağı ikilem.

chp den pkk ya propaganda yardımı

propaganda yapmak : herhangi bir düşünce sistemi ekonomik-siyasi program veya tolumsal bir kutuplaşma hali lehinde veya aleyhinde taraftar elde etme etkinliğidir. ve çeşitli şekillerde yapılabilir. yarattığı sonuçlar bakımından olmasa da taşıdığı enerji yoğunluğu ile en etkili olanı silahlı propagandadır.

ve meşru olduğu varsayılan siyasi otoriteler tarafından da genel olarak da terör eylemi olarak adlandırılır.çünkü silah içermektedir; insanlar bu yollarla ölmekte veya öldürülmektedir. "terör" sözcüğü ile adlandırma nispi bir haklılık da taşır bu bakımdan.

ancak, özellikle kendi halkı veya halkının bir bölümü ile demokratik hakların kullanımına sınırlar koyma, ekonomik kazanımların adaletsiz bölüşümü, etnik kimliklere ait özgün halleri yasaklama* ve etnik asimilasyon vs. gibi konularda sorunlar yaşayan otoriteler ister istemez bir muhalafet ile karşılaşır... işte bu muhalefete ait politik legal mücadele olanakları anti-demokratik yöntemlerle cezalandırılmaya başlandığında kullanılan bir jargondur bu terör propagandası yapmak. oysa silah kullanımı yoktur.

en kötü niyetli olanı da bu yasa'da olduğu gibi siyasi politikalar üreterek yapılan örgütlü legal muhalefeti terör olarak niteleme pişkinliğidir. oysa silahlı eylem yoktur, halk veya eylemciler sadece günlük yaşamın ortaya koyduğu olanaklarla sokak eylemleri düzenler. örneğin gezi parkı direnişi, gibi. şu anki merkezi otorite için bu direniş terör eylemidir. ve katılımcılarının karşılaşması muhtemel "yasal" yaptırımlar da terörle mücadele kanunları çerçevesinde olmalıdır... peki bu "yasal yaptırımlar" hukuki midir? işte burada ya kapitalist devlet yanlısı olmak veya karşıtı olmak ikilemi ortaya çıkar.

pkk'ya propaganda yardımı olarak nitelediğiniz ve yasa olarak içerik kazanmasına engel olmaya çalıştığınız teklif, esasen, eylemlerinizden dolayı sizi de mağdur eden bir durumu ortadan kaldırmaya yönelik. ve siz eğer sırf karşıtı olduğunuz siyasi duruşlar da bundan yararlanacak diye muhalefet ediyorsanız, ancak ırkçı olursunuz, faşist olursunuz veya din bezirganı olursunuz. ama demokrat olamazsınız. tarih de sizin gibilerini daha önce italya, ispanya, almanya ve tc'de olduğu gibi kötü politikaların atıldığı çöp sepetine yollar.

akp'nin hala %40 civarında oy alışının nedeninin ekonomik-siyasi başarılarından mı kaynaklandığını sanıyorsunuz... bu parti, tc'ye yaklaşık 60 yıl egemen olmuş ideolojik-siyasi ikiyüzlülükten bıkmış göbeğini kaşıyan adam'ın tepkisinin üründür. ve yalan söylemeye devam eden eskinin partilerine inat maalesef iktidar olmaya da devam edecektir.

yeni komşumuz kürdistan

emperyal kucakta nerede ise kuruluşundan bu yana olacak şekilde, izmir iktisat kongresi ile birlikte oturmayı tercih eden; üstelik bu tutumunu en bariz uygulaması olarak nato üyeliği ile perçinleyen; halen de ortadoğu'da, emperyalizmin en uç halkasını oluşturacak şekilde konuşlanan siyasi otoritelerin ve onun ırkçı- faşist muhafızlarının üzerinde be meyanda yorum yapmasının en azından pişkinlik olacağı, "komşumuz".

muhafazakarlar ve kemalistler arasındaki düşmanlık

tc'de siyasi iktidarın en temel niteliklerine dair olacak ( örneğin, anti-kürt ve siyasal demokrasi karşıtı, olmak! ) şekilde çok iyi anlaşan bu iki siyasi duruş, aslında sadece hükümet etme ayrıcalığı ve devlet eli ve marifeti ile yağmalanan zenginliklerin kimlere dağıtılacağı konusunda çekişmeler yaratır ve yaşarlar.

yoktur, böyle bir düşmanlık.. ki en bariz örneği de roboski'de kendi devletinin(!) savaş uçakları tarafından bombardımana tutulup parçalanan 34 kürt köylüsünün katlini içlerine sindirebilme hallerinde görülür.

en temel ortaklıklarını ilk olarak 1915 ermeni tehciri sonunda ( yasal zorunluluk gereği bu tabir ) sünni islamcı olmaları hem de ermeni / gayr-ı müslim düşmanlığı ile kuran bu iki siyasi duruş, düz aynada simetrik görüntü veren aynı objenin sağ ve sol'unun yer değiştirmesi kadar farklıdırlar... yani yalancıdırlar!

atatürk ü sevmeyen komünist

nasyonal sosyalist değildir veya nasyonal komünist(!) de değildir. ve belki de sadece solcudur.

evet evet! sadece, bilinen en klasik hali ile solcu olmak, başlıktaki içerik için gerekli ve yeterli duruş anlamına gelir.

mısır darbesinin turnusol kağıdı görevi görmesi

emir komuta zinciri içinde ve emirle, darbe yapmış olmak, tarihi olarak tc ordusuna ait eskimiş(!) pratik idi. ( bu tabir 12 eylül darbesini yapan zevatın yaptıkları işi tanımlamak için kullandıkları ifadedir. )

böylece tüm ortadoğu'ya hatta tüm dünya'ya türk tipi askeri darbe gibi bir siyasi terim kazandırılmıştır.

eh! bu kadar zahmet gösterdikten sonra ortadoğu'da olan yeni bir darbeye takdir duygularını esirgemeyen epeyce faşist var etrafta.

boyandıkları faşizm karası yüzlerinden, kıyafetlerinden önce zihinlerine bulaşmış durumda.

bi iç savaş çıksa da heyecan falan olsa

o 1984 ( eruh ) bu 2013 ortası... tc'de resmi sayı ile deklare edileni 45000 ( 45 bin ), fail-i meçhulleri ve fail-i meşhurları da dahil olacak şekilde 75000 ( 75 bin ) insan öldü/ öldürüldü. sadece kürt sorunu çerçevesinde telaffuz edilen sayı bu. ve hala yaşadığı siyasi otorite'de tam anlamı ile bir iç savaş ( hem de en adisinden bir kirli iç savaş ) olduğunu fark edemeyenlerin gördüğü durum.

chp yi darbe ile özdeşleştirme omurgasızlığı

reddinin, ideolojik-siyasi omurgasızlık ve tercih edilmiş bir tarihi hafıza zayıflığı anlamına geldiği durum.

doğrudan konuya girmiş olmak için söylemek gerekir ise, ceberut devlet anlayışı üzerinden iktidar eden ve asker-sivil bürokratik dikta sistemine karakterini veren ideoloji ( kemalizm ) doğrudan bu partiyi kuran kadrolar tarafından üretilmiştir.

sadece çok yakın tarihten örnek verecek olursak cumhuriyet mitinglerinde elde bayrak ordu göreve diye çığlıklar atan ve çoğu chp yöneticisi olan yığınla insan sayılabilir.

ordu'ya darbe yapmadığı için, kağıttan kaplan diyen, hukukçu-akademisyen chp yöneticisini unutmak da bu tercihli hafıza zayıflığının yeni ve son örneği olsa gerek... ayıp yahu!

kulübe hoş geldin

ortak/ benzer bir sevinci, belki başarıyı daha çok da mağduriyeti yaşayan, paylaşan insanların, başkalarınca yapılacak durum tekrarı halinde kullandıkları cümle.

sözlükte arap olduğunu söyleyememek

kulübe hoş geldin, demek ne kadar rahatlatıcı olur bilmiyorum; ama dağ türkü * olduğunu itiraf etmen koşulu ile, mutlu olmayı bırak var olmana izin verilmesi kadar, kötü bir durum değil sanırım.

bunun da bir teselli olmayacağını biliyorum, zira tarihin bu saatinde dahi, başka milletlerin topraklarını işgal etmiş olmaktan; onları, bir saray dolusu hanedan kalıntısını ve yalakaları bürokratı, ödedikleri vergilerle doyurmaya zorlamış olmaktan rahatsızlık duymayan bir ırkçılıkla karşı karşıyayız.

daha vahimi de: milletlerin kendi kaderlerini tayin hakkı adına bağımsızlık mücadelesi vermelerini, hangi kutsal dava(!) adına olduğunu da pek açıklayamadan, ihanetle suçlayan; araplar bizi arkadan vurdudiyen bir egemen ideolojinin, siyasi iktidar olarak tasarrufudur bu.

sonuç olarak bu ırkçı-faşist tasarruf, an itibarı ile kendisini islami bir zırha bürümüş olarak, mezhepçilik üzerinden yeniden üretiyor.

chp nasıl iktidar olabilir

cevabı uzun uzun analiz yapmayı gerektirmeyen soru.

cevap:emir komuta zinciri içinde ve emirle!

( bu ifade 12 eylül darbesini yapan paşaların(!) yaptıkları işi tanımlarken kullandığı cümleden alınmıştır.